20 yaş dişi çekildikten sonra ağız kokusu ve etkili tedavi

20 yaş diş çekimi sonrası ağız kokusu, günümüzde pek çok kişinin karşılaştığı bir sorundur. Bu durum birçok farklı nedenden kaynaklanır ve hastanın psikolojisi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu durum hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki makaleye göz atın!

20 yaş diş çekimi sonrası ağız kokusu, günümüzde pek çok kişinin karşılaştığı bir sorundur. Bu durum birçok farklı nedenden kaynaklanır ve hastanın psikolojisi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu durum hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki makaleye göz atın!

20 yaş dişi çekildikten sonra ağız kokusuna ne sebep olur?

Yirmilik diş çekimi sonrası ağız kokusunun nedenleri

20 yaş dişi çekildikten sonra ağız kokusu olması günümüzde nadir görülen bir durum değildir. Bu durum birçok farklı nedenden kaynaklanır ve hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Peki bu rahatsız edici duruma ne sebep oluyor?

Çıkarma işlemi garanti edilmez

20 yaş dişinin ağız kokusu ile çekilmesi durumu, yetersiz çekim teknikleri veya aletlerinden kaynaklanabilir. Doktorun tecrübesiz olması ya da doktorun dişeti sütürünü dikkatsizce atması diş etlerinin atlanmasına, daha da kötüsü yaranın iltihaplanmasına neden olur. Ayrıca ağız kokusuna eşlik eden günlerce süren şişkinlik de bulabilirsiniz. Tedavi edilmezse daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Çekimden sonra yanlış ağız hijyeni nedeniyle

20 yaş dişi çekildikten sonra çenede boşluk bırakarak yiyeceklerin rahatlıkla girebileceği bir duruma yol açacağı için uzun vadede kötü kokuların yayılmasına neden olacaktır. Dişleri yeni çekilmiş diş üzerinde doğrudan temizlemek zordur, bu nedenle çoğu zaman içerideki plağı gözden kaçırırız, bu da yiyeceğin bakteriler tarafından ayrıştırılmasına ve hoş olmayan bir kokuya neden olur. O zamandan beri yirmilik diş çektirme durumu, günlük iletişimimizi önemli ölçüde etkileyen ağız kokusuna sahiptir.

20 yaş dişi çekildikten sonra ağız kokusu nasıl giderilir?

Yemek yemeyi ve içmeyi zorlaştıran sürekli donuk ağrıya ek olarak, yirmilik dişleri çektikten sonra ağız kokusu da iletişimi her zamankinden daha az etkili hale getirir. Bu nedenle hızlı bir şekilde ağız kokusunun üstesinden gelmenin yollarını bulmak gerekir .

Ağız kokusu 20 yaş dişinin çekilmesinden kaynaklanabilir, ancak başka birçok nedenden de (diş hastalığı veya fiziksel hastalıkla ilgili) gelebilir. Bu nedenle, saygın ve kaliteli bir diş hekimine muayene olmak için gitmeli, spesifik nedeni bulmalı ve zamanında tedavi önlemleri almalısınız.

20 yaş dişi çekildikten sonra ağız kokusu ve etkili tedaviAğız kokusunun kesin nedenini öğrenmek için doktorunuzu ziyaret etmelisiniz.

Yeni çekilmiş yirmi yaş dişlerinin bulunduğu bölgede ağrı ve rahatsızlık ile birlikte ağız kokusu hissederseniz, muayene ve zamanında tedavi için hemen en yakın diş hekimine gidin. Doktor enfeksiyonu düzeltirse ağız kokusu duracaktır.

Ağız kokusu başka nedenlerden kaynaklanıyorsa (diş eti iltihabı, diş çürüğü, mide hastalığı vb.) doktorunuz her neden için size uygun ayrı tedavi seçenekleri sunacaktır.

20 yaş dişi çekimi sonrası ağız kokusunu önlemek için nelere dikkat edilmelidir?

Yirmilik diş çekiminden sonra ağız kokusunu ve diğer tehlikeli komplikasyonları önlemek için aşağıdakilere dikkat etmeniz gerekir:

  • Yirmilik diş çekiminden sonraki ilk 24 saat iyileşme süreci için çok önemlidir. 20 yaş diş çekiminin ilk günlerinde ağzınızı özellikle tuzlu su ile çalkalamamalısınız.
  • İltihaba ve enfeksiyona neden olacak şekilde dilinizi veya yabancı cisimleri tükürüğün içine sokmayın.
  • 20 yaş dişi çekildikten sonraki ilk gün, ağrıyı hafifletmek ve şişliği azaltmak için buz uygulamalısınız. İkinci gün kan dolaşımının daha iyi olması ve ağrının azalması için ılık kompres uygulayabilirsiniz.

20 yaş dişi çekildikten sonra ağız kokusu ve etkili tedaviYeni çekilmiş dişi etkilemeyecek şekilde dişleri nazikçe temizleyin.

  • Yirmilik dişler çekilirken istenmeyen komplikasyonlardan kaçınmak için diş hekiminin özel talimatlarına uyulması tavsiye edilir.
  • Yemek yeme konusunda baharatlı, sıcak yiyecekler veya alkol, bira vb. uyarıcılar yemeyin. Özellikle tavuk, yapışkan pirinç vb.
  • Diş çekiminden sonra komplikasyonları en aza indirmek için en başından itibaren zamanında muayene ve tedavi için diş hekimliği tesislerinin seçilmesi tavsiye edilir. Özellikle ağız kokusundan sonra 20 yaş dişlerini çektirme durumu.

Umarız, yukarıdaki paylaşım, yirmilik diş çekiminden sonra bir ağız kokusu vakasıyla karşılaştığınızda ağız sağlığınıza uygun şekilde bakmanız ve uygun önlemleri almanız için birkaç ipucunu "cebe atmanıza" yardımcı olabilir. Ağız kokusu veya ağrı devam ederse ve yara iyileşme belirtisi göstermiyorsa, saygın bir diş kliniğinden randevu almaktan çekinmeyin !


Emziren bir anne soya sütü içebilir mi?

Emziren bir anne soya sütü içebilir mi?

Hepimiz biliyoruz ki, doğumdan sonra annelerin kalsiyum takviyesine çok ihtiyaç duydukları dönemdir ve soya fasulyesi bu alandaki altın besindir. Bu nedenle, emziren annelerin soya sütü içip içemeyeceği sorusu, her gün taze süt içmekten yorulan birçok annenin merak ettiği ortak bir sorudur.

Saçkıran için Çin menşeli en iyi 3 ilaç çok beğenildi

Saçkıran için Çin menşeli en iyi 3 ilaç çok beğenildi

Saçkıran, sıcak ve nemli iklimlerde sık görülen bir dermatolojik hastalıktır ve Vietnam da bunlardan biridir. Bu nedenle, topikal anti-tüberküloz ilaçlara olan talep çok yüksektir. Aşağıda, birçok kullanıcıdan olumlu geribildirim alan Çin menşeli saçkıran için bazı ilaçların bir listesi bulunmaktadır.

Porselen kaplama nedir? Porselen kaplamalar dayanıklı mıdır?

Porselen kaplama nedir? Porselen kaplamalar dayanıklı mıdır?

Porselen kaplamalar, yeni bir diş değiştirme yöntemine benzetilir. Ayrıca çiğneme fonksiyonunu yüksek estetik ile sağlamanıza da yardımcı olur. Ancak porselen kaplama yöntemi dayanıklı mıdır?

Kardiyovasküler hastalık riski nedir?

Kardiyovasküler hastalık riski nedir?

Kardiyovasküler hastalık önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. Konjenital risk faktörlerine ek olarak, çoğu kardiyovasküler hastalık vakası

Doktora sorun: Sezaryen sonrası kanama olur mu?

Doktora sorun: Sezaryen sonrası kanama olur mu?

Kanama, normal doğum yapan kadınlarda yaygın olarak görülen, hamile kadınlar için oldukça tehlikeli bir olgudur. Yani sezaryen doğumdan sonra kanama olmaz, kanamanın nedenlerini ve tezahürlerini öğrenelim ki sezaryen olan anneler bu sorunla daha fazla karşılaşsın.

Sezaryen sonrası kadınlar tatlı patates yiyebilir mi?

Sezaryen sonrası kadınlar tatlı patates yiyebilir mi?

Tatlı patatesin vücut için ısıyı temizleme, kanı temizleme, vücuttaki toksinleri atma gibi birçok iyi etkisi vardır, bu nedenle her ailenin günlük yemeklerinde yaygın olarak kullanılır. Doğum sonrası kadınlara tatlı patates önerilir, ancak sezaryen sonrası kadınlar tatlı patates yiyebilir mi, öğrenelim.

Bir hastada kırmızı göz ve bulanık görme olduğunda ne yapılmalı?

Bir hastada kırmızı göz ve bulanık görme olduğunda ne yapılmalı?

Kırmızı göz ve bulanık görme olası bir semptomdur. Öyleyse kırmızı gözlere ve bulanık görmeye sahip olmanın nesi yanlış? Bir hastada kırmızı göz ve bulanık görme olduğunda ne yapılmalı?

Cilt yanıkları için size en etkili ilk yardım yöntemini söyleyin

Cilt yanıkları için size en etkili ilk yardım yöntemini söyleyin

Yanıklar sadece cilt estetiğini değil aynı zamanda hastanın vücut sağlığını da etkileyen birçok sekel bırakır. Ancak doğru ve zamanında yapılan ilk yardım ile yanıkların neden olduğu kötü etkileri sınırlayabiliriz. Cilt yanıklarında ilk yardımın nasıl yapılacağını hemen cebinize koymak için lütfen aşağıdaki SignsSymptomsList makalesini takip edin!

Çocuklarda plevral efüzyon ve bilmeniz gerekenler

Çocuklarda plevral efüzyon ve bilmeniz gerekenler

Çocuklarda plevral efüzyon daha tehlikeli olma eğilimindedir çünkü tespit edilmesi zordur ve bağışıklık sistemi zayıftır. Bu tehlikeli hastalık hakkında bilmeniz gerekenleri öğrenin.

Ebeveynlerin bilmesi gereken çocuklarda otizm spektrum bozukluğu belirtileri

Ebeveynlerin bilmesi gereken çocuklarda otizm spektrum bozukluğu belirtileri

Otizm spektrum bozukluğu, davranış, dil, biliş ve başkalarıyla iletişim kurma ve etkileşim kurma yeteneğini bozan bir durumdur. Otizm 2 yaşından itibaren tespit edilebilir, bu nedenle ebeveynlerin hastalığın derhal üstesinden gelmek için hastalığın belirtilerini bilmesi gerekir.